Dalga Kıran Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Dalga Kıran Rpg'ye hoşgeldiniz. Umarız ki, kampımıza canavar saldırısından sağlam olarak gelirsiniz.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Thalia Grace

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Thalia Grace
Artemis ve Zeus Kulübelerinin Lideri
Artemis ve Zeus Kulübelerinin Lideri
Thalia Grace


Mesaj Sayısı : 63
Kayıt tarihi : 25/10/10
Yaş : 29
Karakterinin En Baskın Özelliği : okçuluk, kendinden emin olması ve arkadaşlarına çok değer vermesi
Lakap : bazen Percy ona şimşek beyin veya kozalak kafa der ama bu onun çok hoşuna gittiği söylenemez

Kişi sayfası
Rpg puanı:
Thalia Grace Imgleft90/100Thalia Grace Emptybarbleue  (90/100)
Güç Puanı:
Thalia Grace Imgleft9/100Thalia Grace Emptybarbleue  (9/100)

Thalia Grace Empty
MesajKonu: Thalia Grace   Thalia Grace Icon_minitimePerş. Ekim 28, 2010 12:46 pm

Kolay Görev

Gerçekten soğuk bir geceydi. Ormanlık bir arazide kaybolmuştum. Sonra Kheiron un görevimle ilgili söylediği şeyler aklıma doluştu. " Sorun yok gerçekten kolay bir görev olucak sadece titanların melez kampına yapacakları saldırı ile bilgi toplayacaksın" 'aman ne kolay görev' diye geçirdim içimden. Sonra bu düşüncelerimi korkunç bir ses böldü. Ses nasıl desem... şeye benziyor... hah sanki binlerce kağıt yırtılırcasına korkunçtu ve bu sesin kime ayit olabileceğini anladığımda tüm bedenim titredi . Kronos dedim içimden, sonra sesin geldiği yöne olabileceğince sesiz yaklaşmaya çalıştım. İlk gördüğüm şey bir kamp ateşi etrafına toplanmış iki-üç tane melez (ki bu içimi nefretle doldurdu) birkaç dev ve beş tane yılan-kadın, onların ardında ise sayamayacağım kadar çok kamp çadırı vardı (bunların içinde ne olduğunu düşünmek bile istemiyordum). Sonra dikkatimi çeken sırtı bana dönük halde bir taht yada ona benzer bir şeyde oturan adam oldu. Bunun kim olduğunu anlamak için çok zaman gerekmedi. Saçtığı enerjiden bile Kronos olduğu belliydi. Sevgili dedeciğim hakkında bir kaç şey duymuştum (Ki bunlar hiç iç açıcı şeyler değildi) ama daha önce hiç bu kadar yakınında durmamıştım. Orada öylece oturmuş dikkatle bir şeyler anlatıyordu. Daha iyi duymak için yaklaştım. (ki eminim duyduklarım hiç hoş şeyler olmayacaktı)
-Önce sudan saldıracağız nede olsa benim küçük Poseidon um ülkesini kurtarmakla meşgul.
dedi ve korkunç bir kahkaha kopardı o sırada aklıma Percy geldi acaba bunu duyunca ne tepki verecekti. ben bunları düşünürken Kronos konuşmasına devam etti
-kampın sınırları benim ordumun gücüne dayanamaz, denizden gemilerle adamlarımızı indirdiğimiz den bir-iki dakika sonra kara birliklerimizle saldırırız iki taraftan saldırılarımıza dayanamazlar.
sonra duraksadı
-İyi bir plan değil mi.
dedi ateşin etrafındaki herkes başını salladı
-Size sormadım " dedi " İyi plan değil mi Thalia.
dedi. Sonra bana döndü , şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemedim. Sonra o korkunç gülümsemesi ile her şey bulanıklaştı... Birden gözlerimi açtım. Yatağımın hemen yanında yerde uzanıyordum anlımdan boncuk boncuk terler damlıyordu az önce olanlar gerçek miydi yoksa rüyamı hala anlayamamıştım. Ama emin olun ki anlar anlamaz bunu Kheiron a anlatacaktım.


Karar Vermek Zor


Kheiron na anlattıktan sonra düşüncelere daldı. Sonra yanımda dehşete kapılmış bir biçimde sandalyeyi kemiren Kıvırcık a döndü ve ona tüm kulübe danışmanlarını toplamasını söyledi Kıvırcık korku içinde odadan çıktı. Odada bir süre sessizlikten sonra dayanamayarak Kheiron na sordum
- Simdi ne yapacağız .
Kheiron başını kaldırdı
- Bunları danışmanlar geldikten sonra konuşuruz.
birden aklım Percy geldi acaba ona babasının durumunu anlatmalımıyım diye Kherion na sordum
- Bilmiyorum bu Percy ye bağlı ona bur da çok ihtiyacımız var gitmesine izin veremeyiz.
- Percy durumumuzu anlar bence ona anlatmalıyız hem babasının durumunu bilmek hakkı.
Kheiron tam bir şey söylemek için ağzını açmıştı ki içeri kıvırcık ve kulübe danışmanları girdi. Yüzlerinden şaşkın oldukları belli oluyordu.
Annabeth
- Kheiron neler oluyor neden hepimizi buraya çağırdın ?
sonra beni fark etti ve heyecanla.
-Thalia peki sen burada ne olduğunu biliyormusun. Bişeyler öğrendin mi?
diye sordu. Tam bir şeyler söyliyecektimki Kheiron araya girip her şeyi anlattı aslında tam olarak her şeyi değil Percy le ilgili olan kısmı atladı.
Herkesi büyük bir korku duyduğu belliydi. Annabeth kendini toparlayıp
- Şimdi ne yapacağız?
diye sordu
Percy araya girip
-tabi ki de savaşacağız .
dedi ama kendi dediğine bile inanmıyordu.
Clarisse
- Tanrılardan yardım istesek??
Kheiron
- Tanrılar meşgul bize yardım edemezler
Percy öne atılıp
- Babam bize yardım eder eminim.
Daha fazla dayanamadım
- Percy baban ...
Kheiron araya girip
- Thalia!!!
diye beni uyardı
- Kheiron Percy nin öğrenmeye hakkı var.
Dedim ve devam ettim
- Percy baban... nasıl söylesem... Şu anda çok büyük bir savaşta ülkesi için savaşıyor
Dedim. Der demez bir an tökezledi sonra
- Ona yardım etmeliyim .
Dediği anda Kheiron bana ben demiştim bakışı attı.sonra Percy e dönüp
- Percy bizi anlamalısın sen olmadan bu savaşı kazanamayız lütfen hem babanın bile zorlandığı bir savaşta sen ne yapabilirsin ki sana oradan çok burada ihtiyaç var.
söylediğim şeyler Percy yi ikna etmiş olacak ki başını sallayıp biraz geri çekildi.
Kheiron
- O zaman arık büyük bir savaşa hazırlanıyoruz bunun için artık her gün antireman yapmak zorundayız tüm görevler iptal. Bunu tüm kampa duyurun ve kampın dışındaki melezlere satirlere nimflere mesaj yollayın önümüzde büyük bir savaş var.

Yeni Görev


Gerçekten çok sıkıcı günlerdi. Artık kamptan kahkahalar yükselmiyordu.bu fırtına öncesi sessizlikti ki bu beni deli ediyordu.günler çok yoğun ve yorucu geçiyordu. Kheiron antıremanları ikiye katlamıştı artık kimse göreve çıkmıyordu. Hem Kheiron izin vermiyordu hemde kimse göreve çıkıcak cesareti bulamıyordu kendinde.
Bir gün Kheiron tüm kamp danışmanlarıyla görüşmek istediğini ilan etti. Aslında bu çok şüphe vericiydi çünkü Kheiron çok ciddi bişe olmadığı zamanlar dışında kamp danışmanlarını pek toplamazdı.
Kheiron
- Sizi neden topladığımı merak ediyorsunuzdur herhalde? Aslında hiç sırası değil ama bir satir kampa bir melez getirirken canavarlarla karşılaşmış. Bunun için üç kişilik bi kurtarma grubunu oraya yolluyacağım. Gitmek için gönüllüler?
hemen elimi kaldırdım çünkü bu sıkıcı zamanda biraz kafa dağıtmaya ihtiyacım vardı. benimle birlikte el kaldır bir iki kişi daha gördüm.
Percy, Annabeth, Silena ve Clarisse
Kheiron
-sadece üç kişi ... Clarisse, Annabeth, Percy.
mükemmel!!! onlar gidip birilerini kurtarsınlar bense burada içi saman dolu adamlarla dövüşeyim
Kheiron
-Tamamdır. Şafakta yola koyulucaksınız.
Dedi ve herkes dağıldı
Rüyamda kampın yandığını gördüm. Her yeri canavar sarmıştı çoğu kampçı yerde yatıyordu bazıları hala savaşıyordu. Ama yerde yatanların arasındaki tanıdık yüz kanımı dondurdu. Annabeth yerde yatı yordu sonra o gri gözleriyle
-Yardım et Thalia!! lütfen.
dedi ve o anda görüntü bozuldu

Uyandığımda kan ter içinde kalmıştım pencereden havaya baktım şafak sökmek üzereydi hemen toparlanıp görev ekibine veda etmeye çıktım.
Annabeth tedirgin görünüyordu. Yanına gidip
-Merak etme her şey iyi olacak.
dedim ama ben bile söylediğime inanmakta güçlük çekiyordum. Percy biraz dalgın duruyordu.
-hala babanımı düşünüyorsun.
dedim çünkü kılıç talimi yaparken de böyle gözüküyordu.
-Evet. ' diye yanıt verdi ' Acaba iyi midir?
-Tabi kide Percy o ölümsüz.
Söylediklerim onu pek rahatlatmamıştı. Ama Argus kornaya basınca gitmek zorunda kaldı. En son araba gözden kaybolmadan önce bir kere daha el salladım. Sonrada kılıç arenasına doğru yürümeye başladım




Savaş Vakti

Aslında o sabah güne çok iyi başlamıştım ( tabi her an Kronos un size savaş açacağı bir sabaha ne kadar iyi başlarsanız o kadar iyiydim). Tabi her güzel şeyin bir sonu vardır bunu öğlen vakti anladım. Kurtarma grubu görevden dönmüştü ama yanlarında kimse yoktu . her tarafları çiziklerle doluydu. O anda Annabeth ile göz göze geldik. Bakışlarında başarısız oldukları belliydi. Kheiron un yanına büyük eve gittik. bize olanları anlattılar
Percy
- En az beş yılan-kadınla karşılaştık birde bu yetmezmiş gibi bir mantikor bize saldırdı. Özür dilerim Kheiron seni hayal kırıklığına uğratmak istemezdim ama başaramadık.
Kheiron
-Önemli değil Percy senin elinden geleni yaptığına eminim. Şimdi gidip dinlenin savaşa az kaldığını hissedebiliyorum.
Aslında hiç aklıma gelmemişti ama o an kafama dang etti
-Kheiron peki ya bu bir aldatmaca ise yani demek istediğim Kronos bana bu rüyayı bilerek gösterdiyse o zaman ne olucak
Kheiron
-Söylediğin mantıklı ama planını değiştireceğini hiç sanmam çü-
Kheiron sözünü tamamlayamadan dışarıdan biri çığlık attı. O anda Silena içeri girdi
Silena
-Buradalar... Kronos un ordusu... ama neyseki başlarında Kronos yok.
dedi soluk soluğa. Aslında bulunduğumuz ortamda iyi bir haber vermiş sayılabilirdi. Kronos un olmaması iyi bir şeydi ama genede ordusu buradaydı. Hepimiz dışarı fırladık nasıl olduğunu bilmiyorum ama kampın sınırları onlara işlemiyordu. hemen elime ok ve yay alıp savaşmaya başladım.
gördüğüm kadarıyla Percy dalgakıranla savaşıyordu. Annabeth i göremiyordum ama kendi kendine yok olan bir canavar gözüme çarpınca bu onun işi olduğunu anladım. bense Kheiron ve Apollon kulübesindeki gibi canavarları ok yağmuruna tutuyordum. Aslında savaşa hazırlıksız yakalandığımız söylene bilirdi. Hephaistos kulübesinden birkaç çocuk hemen kıyıya tuzak kurmaya başladı bir iki gemi onların tuzaklarına denk gelince gemi yunan ateşiyle cayır cayır yandı. Aphrodite kulübesi bile savaşıyordu. Elimi ok çantama attığımda boş olduğunu fark ettim durup ok ayıracak vaktim yoktu. O yüzden mızrağımı alıp bilekliğime basıp medusa başlı kalkanıma dönüştükten sonra savaşa atıldım. Aslında biz üstün geliyorduk. Tam belki kazanırız diyecektim ki Melez Tepesinden aşağıya bir ordu indi. Orduda kaba hesap atmış yılan-kadın on sekiz kadar dev ve otuz tane baştan aşağı zırhlı melezler vardı. Tüm gücümle savaşıyordum ardından göz ucuyla Zeus kulübesinin bir bölümünün havaya uçtuğunu gördüm o anda içimi bir öfke kapladı. öyle bir çığlık attım ki sesimin tüm kampı inletti ve üzerime bir yıldırım düştü mızrağımı bir paratoner gibi kullanıp elektriğini içime çektim. Dışarıdan nasıl göründüğümü bilmiyorum ama etrafımda kıvılcımlar uçuşuyordu. Mızrağımı elektrik kaplamıştı. Nekadar canavar öldürdüğümü bilmiyorum ama önüme çıkan canavarı toza dönüştürüyordum. Önüme bir iki melez çıktı ama onlara da mızrağımı savurunca kıvılcımlar saçarak beş altı metre öteye uçuyorlardı. göz ucuyla Percy ye baktım oda suyu kullanarak yangınlarla mücadele edip dalda kıranı ile canavarlarla dövüşü yordu. Annabeth görünür olmuştu ama durumu pek de iyi gözükmüyordu. Ona bakınca ne kadar yorulduğumu fark ettim. Sonra Kheiron u savaşın başından beri görmediğimi hatırladım sanırım bir iki sentor toplayacaktı. Yavaş yavaş yeniliyorduk. Ama karşı tarafta en az bizim kadar bitkindi. Savaş sürerken bir ses duydum "PARTİ" o an bunun ancak bir sentor söyleye bilir
Kheiron en fazla yirmi sentorla savaşa daldılar. Bu bizi biraz rahatlatmıştı. Ama karşı taraf hiç korkmuşa benzemiyordu. aslında haklılardı da sentorlarla birlikte sayımız anca kırk olmuştur ama karşı taraf elli falan vardı. Kheiron yanıma gelip biraz eğildi
Kheiron
-Sizden bir şey bulmanızı isteyeceğim. Bronz ejderha.
duyduklarıma o kadar şaşırmıştım ki. Çünkü çok uzun zamandır kimse onu görmemişti.
-Nasıl.
dedim
Kheiron
-Zeus yumruğunun oradan kuzeye doğru git elbet karşınıza çıkacak. Percy ve Annabeth bide Hephaistos kulübesinden biri bul. Yardıma ihtiyacın olacak.
Hemen Percy ve Annabeth buldum ama Hephaistos kulübesinden kimseyi göremiyordum. Vakit kaybediyorduk. Sadece üçümüz ormana daldık.Kheiron un söylediklerine harfi harfi yen uyduk. Uzun bir koşudan sonra karşımızda koskoca bir otomat ejderha duruyordu. Bunu nasıl kimse fark edemedi anlayamıyordum. Ama bunu sonrada düşüne bilirdim şimdi ejderhayı uyandırmamız gerekliydi.
Annabeth
-Bronz Ejderha uyan!! Kamp tehlikede.
bunu nereden çıkardı bilmiyordum ama ejderha kafasını kaldırdı sonra kampa doğru dönüp baktı. Bir şey yapacak gibi durmuyordu ama aklıma bir fikir geldi
- Hephaistos çocukları tehlikede onları koruman lazım!!
diye bağırdım. Ejderha sanki bunu bekliyormuş gibi hemen kalkıp kampa doğru koştu. Bizde hemen onun arkasından koşmaya başladık.
Ejderha ormandan çıkıp hemen savaşa daldı. herkes çığlık çığlık çığlığa kaçışıyordu. Kronos un ordusu yenileceğini anlayınca hemen geri çekildiler. Ejderha onları Melez Tepesine kadar izledi. Olanlara inanamıyordum. Biz kazanmıştık herkes sevinç içinde çığlıklar atarken birden Bronz Ejderha parçalara ayrıldı ve döküldü.sonraki günler iyi geçti daha doğrusu sadece iki gün iyi geçti. Sonra bir satir herkes yemekteyken yemek haneye girdi.soluk soluğa
-Olimpos... tehlike altında... yardımınıza... ihtiyacımız var.
dedi. Dediğim gibi her güzel şeyin bir sonu var. İşte o an gine zorlu bir savaşa gireceğimizi anladım. Ne yapalım melez olmak böyle bir şey işte.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mnemosyne Monroahe
Okeanos Kulübesi Lideri/Kamp Lideri/Ay kudretlisi
Okeanos Kulübesi Lideri/Kamp Lideri/Ay kudretlisi
Mnemosyne Monroahe


Mesaj Sayısı : 67
Kayıt tarihi : 24/09/10
Yaş : 27

Kişi sayfası
Rpg puanı:
Thalia Grace Imgleft100/100Thalia Grace Emptybarbleue  (100/100)
Güç Puanı:
Thalia Grace Imgleft100/100Thalia Grace Emptybarbleue  (100/100)

Thalia Grace Empty
MesajKonu: Geri: Thalia Grace   Thalia Grace Icon_minitimeCuma Kas. 12, 2010 5:58 pm

Almak istediğin rütbe gayet açık ama yazım şeklin ve imha ettiğin yazım kuralları nedeniyle yetmeyecektir puanın.

Yorum:
Doğrusu sayfa düzenin oldukça ilginç. Bana bir tiyatronun senaryosunu hatırlattı. Renklendirmeler yanlış yerlerde yapılmış. Noktalama işaretlerinde -özellikle kesme işareti ve virgülde-sorunların var gibi. Rp'nin kurgusu basit olmasına karşın betimlemelerden bazıları son derece hoştu aslında. Ancak betimlerin fazla sık karşıma çıkmaması ile birlikte gözüme takılan bir şey daha vardı. Rp'yi yazarken bir yerden sonra sıkılmış ve daha da özensiz bir şeklikde yazmaya başlamışsın.Bir yerden sonra betimlemeler iyice azalmış, konunun nereye varacağı daha kolay tahmin edilebilir olmuş ve yazım kurallarına olan özen kaybolmuş.

Puanlar:

Kurgu ve Akıcılık: 15/25
Betimleme: 9/15
Yazım Kuralları: 12/20
Paragraf Düzeni: 9/15
Renklendirme: 3/10
Uzunluk: 15/15

Toplam: 15+9+12+9+3+15=63

Puanınız: 63/100

Alabileceğiniz en yüksek rütbe: Nemf

Lütfen rütbe belirtiniz ya da RO derslerine katılarak puanınızı yükseltmek istediğinize dair bir özel mesaj atınız.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://dalgakiranrpg.yetkin-forum.com
Cornelius Castoriadis
Yönetici/Kampın Yardımcı Yöneticisi/Kılıç eğitmeni/ Sözde Hades Melezi
Yönetici/Kampın Yardımcı Yöneticisi/Kılıç eğitmeni/ Sözde Hades Melezi
Cornelius Castoriadis


Mesaj Sayısı : 63
Kayıt tarihi : 03/12/10
Yaş : 29

Kişi sayfası
Rpg puanı:
Thalia Grace Imgleft100/100Thalia Grace Emptybarbleue  (100/100)
Güç Puanı:
Thalia Grace Imgleft100/100Thalia Grace Emptybarbleue  (100/100)

Thalia Grace Empty
MesajKonu: Geri: Thalia Grace   Thalia Grace Icon_minitimePaz Ara. 05, 2010 7:31 pm

başlık kilitlendi.*
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Thalia Grace
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Dalga Kıran Rpg :: Genel :: Puanlama - Konum Belirleme :: Puanlama :: Puan Belirleme-
Buraya geçin: